BOŞANMA DAVASININ FER ’İSİ TEDBİR VE İŞTİRAK NAFAKASI

Türk Hukuku'nda nafaka istemleri, boşanma davaları ile birlikte veya boşanma davası sonrasında ayrı bir dava ile istenebilir. Nafaka istemlerinin temeli ekonomik dengeyi sağlamak ve destek sağlamak amacına dayanmaktadır. Nafaka, boşanma sebebiyle ekonomik olarak zarara uğrayan tarafın yahut müşterek çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere maddi olarak desteklenmesini amaçlamaktadır. Boşanma davası süresince tarafların mahkemeden kendileri yahut müşterek çocuklar için istedikleri nafaka Tedbir Nafakası, boşanma davasının kesinleşmesi neticesinde ise taraflar için hükmedilen nafaka Yoksulluk Nafakası, müşterek çocuklar için hükmedilen nafaka ise İştirak nafakası olarak adlandırılmaktadır.

 

Türk Medeni Kanunu’nun “Geçici Önlemler” başlıklı 169. Maddesi “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden anlaşılacağı üzere müşterek çocukların bakım ve korunması kamu düzenini ilgilendirdiğinde mahkeme re’sen hareket etmektedir. Velayeti kendisine bırakılan eşin talebi bulunmasa dahi mahkeme tarafından kendiliğinden müşterek çocukların menfaatleri korunacaktır.

 

Türk Medeni Kanunu’nun 182. Maddesinin 2. Fıkrası “Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninde Velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin velayet hakkı kendisine bırakılan eşe, çocuğun bakım ve eğitim giderleri için mali gücü oranında katkı yapmak zorunda olduğuna ilişkin açıkça düzenleme yapılmıştır. Velayeti kendisine verilmeyen eş çalışmasa dahi müşterek çocuğun her türlü ihtiyacının karşılanmasında gücü oranında katılmak zorundadır.

 

Türk Medeni Kanunu’nun 197. Maddesi “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.” şeklinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında boşanma davası olmasa dahi tarafların birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde de tedbir nafakası talebinde bulunabileceğinin hukuki dayanağı madde metninde düzenlenmiştir. Ancak bu durumda müşterek çocukları himayesi altında bulunduran eşin ayrıca tedbir nafakası davası açması zorunludur.

 

Boşanma davasının fer’isi niteliğindeki tedbir ve iştirak nafakası harç gerekmeden yargılamanın her aşamasında yazılı yahut sözlü olarak talep edilebilir. Dava dilekçesinde talep olmadığı varsayımında dahi müşterek çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası istemi davanın veya talebin genişletilmesi olarak yorumlanamayacaktır. Zaten Velayeti kendisine bırakılan eş, talep etmemiş olsa dahi mahkeme re’sen müşterek çocukların menfaatlerini gözetmek zorundadır.

 

Yukarıda belirttiğimiz hususlara ilişkin bir kısım Yargıtay kararı aşağıda sunulmuştur.

T.C. YARGITAY HGK., Esas: 2006/2 - 137, Karar: 2006/211 Tarihi: 19.04.2006 

“…Kocanın gelirinin az olması tedbir nafakası vermesine engel değildir. Kadın ev kadını olup, hiçbir geliri ve malı yoktur. Gelir azlığı ancak nafaka takdirinde dikkate alınabilir… Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin … geçimine … ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır. … O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır…”

 

T.C. YARGITAY 3. HD., Esas: 2018/7368, Karar: 2018/13279 Tarihi: 25.12.2018 

“ÖZET: Somut olayda davacının talebi tedbir nafakasına ilişkin olup mahkemece, gerekçede davanın ayrı yaşamada haklılık nedenine dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkin olduğu, davacının ayrı yaşamakta haklı olması nedeniyle davacı kadın ve müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Gerekçede tedbir nafakası olarak değerlendirme yapılmasına rağmen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde "karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak aynen devamına" ve "yardım nafakası olarak aynen devamına" ibarelerinin kullanılması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.”

 

T.C. YARGITAY 2. HD. Esas: 2018/2424 Karar: 2018/7076 Tarihi: 31.05.2018 

“ÖZET: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. O halde; kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.”

 

T.C. YARGITAY 2. HD. Esas: 2014/10686 Karar: 2014/21761 Tarihi: 06.11.2014 

“ÖZET: Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen 1998 doğumlu müşterek çocuk B. için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.”

                                                                                                                                                                                                                      Av. Hasan KÜÇÜKKORAŞ


WhatsApp
Hemen Ara